top of page

Birey, içinde yaşamakta olduğu toplumun ahlaki kurallarına uygun olarak sürdürülebilirliğini sağlarken bu toplumun örf ve adetleri tarafından bazı cinsiyet rolü kalıpları içinde davranması beklenmektedir. Egemen olan örf ve adetler ve tabu oluşturan kavramlar yaşamın bir parçası olan cinsellik üzerinde doğal ve açık görüşlerin oluşmasını engellemektedir. Dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde hızla devam eden endüstrileşme, şehirleşme, eğitimdeki ilerlemeler ve benzeri nedenler sosyal ve kültürel bağlamda değişimler yaratmış, toplumun her bölgesinde eşit olmamakla birlikte sosyal normlar değişmeye başlamıştır. Ancak buna rağmen, cinsellik söz konusu olduğunda değişimden hala kaçınılmakta, bir sürü çabaya rağmen toplumsal inanç, tutum ve tabular nedeniyle sorunlar göz ardı edilmektedir. Türk toplumunda cinsellik, başlı başına bir tabudur ve bireyleri sosyal yaşamlarında tecrit etmektedir. Bu projede, bireylerin hayatında var olan kısıtlanma hissiyatının nesneler üzerinden her gün yeniden tekrar edilişini işledim. Hayatlarımızın belli noktalarında varlığını sürdüren ürünlerin, satış anından itibaren üzerimizde oluşturduğu “gizleme, üzerini örtme” güdülemesini parçalara ayırıp toplumsal tabu inşasını yıkmaya çalıştım.

 

Video,

1'12" 2020

bottom of page